36. SONUÇ

 


Rabbimize hamdolsun Nazari Ahlak, Ferdi Ahlak, İbadet Ahlakı ve İçtimai Ahlak ana başlıklarıyla konuyu ele almış olduğumuz Ahlak Kitabımızı tamamlamış olduk.

Söz konusu ana başlıklara ilişkin temel bilgilerin yanında ilgili konularda üstün takva örnekliklerini de vermeye gayret ettik. Çünkü temelde hedefimiz muhatabın tekâmül etmesine katkıda bulunmaktı. Kitabımızın içeriğini oluştururken ilim geleneğimizden gelen temel metinleri referans alarak günceli de ihmal etmedik.

Günümüzün yozlaşan dünyasında insanların Rabbiyle olan bağlarını koparmaları ve ahlaki değer yargılarından uzaklaşması ferdi ve içtimai birçok bozulmaya yol açmıştır. Cinsel sapkınlıkların bariz şekilde artması, alenileşmesi ve her mecrada hızlıca yaygınlaşması; cinsiyet eşitliği söylemi etrafında kadın-erkek arasında fıtrattan gelen farklılıkların yok edilerek kişiliklerin erozyona uğraması; flörtün meşrulaştırılması, evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaşması, evliliğin hem zorlaşması hem istenmemesiyle birlikte aile kurumunun ağır yara alması, hatta tehlikede olması; toplumumuzda geçmişten gelen küçüklere sevgi büyüklere saygı kültürünün yeni kültürde kendine yer bulamaması, azalması; ebeveynlerin inanç ve davranışlarını çocuklarına aktaramaması; yaygın şekilde dini inançlardan ve salih hayatlardan kopmaların yaşanması; yemek, eğlence ve süsün alabildiğine yaygınlaşması, özendirilmesi, medyada reklam edilmesi ve tek hedef haline getirilmesi; zenginlik ve konfora ilginin artması ve dünyevileşmenin yaygınlaşması şeklinde tehlikeli sonuçlarla karşı karşıyayız.

Böyle bir manzara ahlaka tekrar dönüşü her zamankinden daha acil hale getirmiştir. Bundan hareketle eski metinlerimizdeki “ulaşılamaz gibi görünen o güzel ahlak örnekliklerini” toplu bir şekilde bugünün insanına sunmak istedik ve bunun neticesinde okuduğunuz bu kitap ortaya çıkmış oldu.

Bu niyetle kitapta bencillik ve narsisizm hastalığına karşı isar ve tevazuya yönelmeyi önerdik. Şehevi arzularına yenik düşüp istek ve arzularının peşinde koşan modern dünyadaki müslümana yemesini azaltmasını, oruç tutmasını salık vererek nefis terbiyesini önerdik. Son derece mutlu bir şekilde içinde kaybolduğumuz dünyanın asıl yurt olmadığını, hayatın geçici olduğunu ve ölümü - ahireti unutmamak gerektiğini hatırlattık. En küçük şeylere dahi öfkelenen, imkân eline geçtiğinde etrafındaki her şeyi tarumar eden insana Rabbinin kendisinden daha güçlü olduğunu söyledik. İnsanın başkasına göstermek için yaptığı işlerin Allah katında bir değerinin olmadığını, gösteriş çağında yaşadığımız günümüz insanının dikkatine sunduk. Malla, güzellikle, bineklerle, makamlarla övünme gibi kibir kaynaklarının hepsinin bir gün yok olacağını ve üstünlüğün ancak takvada olduğunu vurguladık. Başkalarındaki nimetlere hasedin yanlışlığını ifade edip Rabbimizin taktirine rıza göstermeyi tavsiye ettik.

İnsana Kur’an, namaz, oruç, infak, zekât, dua, tefekkürle arınmasını tavsiye ettik. Korku ve ümit arasındaki bir kulluğun orta yol olduğunu söyledik. İnsanın kalp evini kötülüklerden koruması ve temiz tutması gerektiğini; Allah’ı zikrettikçe kalpteki kötülüklerin azalacağını ve kalbin itminana kavuşacağını vurguladık. Müslümanın niyetinin amelinden üstün olduğunu ve salih amellerin niyete bağlı olarak değer kazanacağını ifade ettik. Tahammülsüz günümüz insanına sabrı tavsiye ettik. Nankörleşen modern insana kanaat etmesini ve şükrü önerdik. Her şeyin sebeplere bağlandığı bir çağda Rabbimize dayanmanın ve elinden geleni yaptıktan sonra tevekkül etmenin gerekliliğini, muvaffakiyetin yalnız Allah’tan olduğunu söyledik. Patronunu, eşini, çocuklarını ve başkasını razı etmeyi odağına almışinsana öncelikle Rabbini razı etmesini tavsiye ettik. Sosyal medya ile dilinin ayarı bozulan günümüz insanına sözün en güzelini söylemesini salık verdik.

İslam toplumunun temel taşlarından biri olan ailenin önemini vurguladık. Ailede İslami bir hayatın tezahürünün önemli olduğunu ve aile üyeleri arasındaki ilişkilerin bu minvalde kurulup korunması gerektiğini söyledik. İnsanların gözünde giderek önemsizleşen iffet ve mahremiyetin değerini ifade ettik. Faizin temel alındığı, her türlü hile ve sahtekarlığın kazanç yoluna dönüştürüldüğü bir çağda helal kazancın esas alındığı bir ticaret ve iş ahlakına işaret ettik. “Gemisini kurtaran kaptan” edasıyla bencilce yol alan insana kardeşlik iklimi içinde hayra koşmanın, paylaşmanın ve cemaat olmanın önemine işaret ettik. İslam’ın güzelliklerini yaşayıp diğer insanlara anlatmayı teşvik ederek daveti özendirdik. İyiliği emir ve kötülüğü nehyin vazgeçilmez bir meziyet olduğunu ifade ettik.

Rotasını şaşıran günümüz insanı için bir deniz feneri olması ümidiyle kaleme almış olduğumuz kitabımızın dertlerimiz için küçük de olsa bir deva olmasını ümid ederiz. Bu çabamızın ahirimizde karşımıza yüz akı olarak çıkmasını umarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Dersler