Rabbimize hamdolsun Nazari Ahlak, Ferdi Ahlak,
İbadet Ahlakı ve İçtimai Ahlak ana başlıklarıyla konuyu ele almış olduğumuz
Ahlak Kitabımızı tamamlamış olduk.
Söz konusu ana başlıklara ilişkin
temel bilgilerin yanında ilgili konularda üstün takva örnekliklerini de vermeye
gayret ettik. Çünkü temelde hedefimiz muhatabın tekâmül etmesine katkıda
bulunmaktı. Kitabımızın içeriğini oluştururken ilim geleneğimizden gelen temel
metinleri referans alarak günceli de ihmal etmedik.
Günümüzün yozlaşan dünyasında
insanların Rabbiyle olan bağlarını koparmaları ve ahlaki değer yargılarından
uzaklaşması ferdi ve içtimai birçok bozulmaya yol açmıştır. Cinsel
sapkınlıkların bariz şekilde artması, alenileşmesi ve her mecrada hızlıca
yaygınlaşması; cinsiyet eşitliği söylemi etrafında kadın-erkek arasında
fıtrattan gelen farklılıkların yok edilerek kişiliklerin erozyona uğraması;
flörtün meşrulaştırılması, evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaşması, evliliğin
hem zorlaşması hem istenmemesiyle birlikte aile kurumunun ağır yara alması,
hatta tehlikede olması; toplumumuzda geçmişten gelen küçüklere sevgi büyüklere
saygı kültürünün yeni kültürde kendine yer bulamaması, azalması; ebeveynlerin
inanç ve davranışlarını çocuklarına aktaramaması; yaygın şekilde dini
inançlardan ve salih hayatlardan kopmaların yaşanması; yemek, eğlence ve süsün
alabildiğine yaygınlaşması, özendirilmesi, medyada reklam edilmesi ve tek hedef
haline getirilmesi; zenginlik ve konfora ilginin artması ve dünyevileşmenin
yaygınlaşması şeklinde tehlikeli sonuçlarla karşı karşıyayız.
Böyle bir manzara ahlaka tekrar
dönüşü her zamankinden daha acil hale getirmiştir. Bundan hareketle eski
metinlerimizdeki “ulaşılamaz gibi görünen o güzel ahlak örnekliklerini” toplu
bir şekilde bugünün insanına sunmak istedik ve bunun neticesinde okuduğunuz bu
kitap ortaya çıkmış oldu.
Bu niyetle kitapta bencillik ve
narsisizm hastalığına karşı isar ve tevazuya yönelmeyi önerdik. Şehevi arzularına
yenik düşüp istek ve arzularının peşinde koşan modern dünyadaki müslümana
yemesini azaltmasını, oruç tutmasını salık vererek nefis terbiyesini önerdik.
Son derece mutlu bir şekilde içinde kaybolduğumuz dünyanın asıl yurt
olmadığını, hayatın geçici olduğunu ve ölümü - ahireti unutmamak gerektiğini
hatırlattık. En küçük şeylere dahi öfkelenen, imkân eline geçtiğinde
etrafındaki her şeyi tarumar eden insana Rabbinin kendisinden daha güçlü
olduğunu söyledik. İnsanın başkasına göstermek için yaptığı işlerin Allah
katında bir değerinin olmadığını, gösteriş çağında yaşadığımız günümüz
insanının dikkatine sunduk. Malla, güzellikle, bineklerle, makamlarla övünme
gibi kibir kaynaklarının hepsinin bir gün yok olacağını ve üstünlüğün ancak
takvada olduğunu vurguladık. Başkalarındaki nimetlere hasedin yanlışlığını
ifade edip Rabbimizin taktirine rıza göstermeyi tavsiye ettik.
İnsana Kur’an, namaz, oruç,
infak, zekât, dua, tefekkürle arınmasını tavsiye ettik. Korku ve ümit
arasındaki bir kulluğun orta yol olduğunu söyledik. İnsanın kalp evini
kötülüklerden koruması ve temiz tutması gerektiğini; Allah’ı zikrettikçe
kalpteki kötülüklerin azalacağını ve kalbin itminana kavuşacağını vurguladık.
Müslümanın niyetinin amelinden üstün olduğunu ve salih amellerin niyete bağlı olarak
değer kazanacağını ifade ettik. Tahammülsüz günümüz insanına sabrı tavsiye
ettik. Nankörleşen modern insana kanaat etmesini ve şükrü önerdik. Her şeyin
sebeplere bağlandığı bir çağda Rabbimize dayanmanın ve elinden geleni yaptıktan
sonra tevekkül etmenin gerekliliğini, muvaffakiyetin yalnız Allah’tan olduğunu
söyledik. Patronunu, eşini, çocuklarını ve başkasını razı etmeyi odağına
almışinsana öncelikle Rabbini razı etmesini tavsiye ettik. Sosyal medya ile
dilinin ayarı bozulan günümüz insanına sözün en güzelini söylemesini salık
verdik.
İslam toplumunun temel
taşlarından biri olan ailenin önemini vurguladık. Ailede İslami bir hayatın
tezahürünün önemli olduğunu ve aile üyeleri arasındaki ilişkilerin bu minvalde
kurulup korunması gerektiğini söyledik. İnsanların gözünde giderek önemsizleşen
iffet ve mahremiyetin değerini ifade ettik. Faizin temel alındığı, her türlü
hile ve sahtekarlığın kazanç yoluna dönüştürüldüğü bir çağda helal kazancın
esas alındığı bir ticaret ve iş ahlakına işaret ettik. “Gemisini kurtaran
kaptan” edasıyla bencilce yol alan insana kardeşlik iklimi içinde hayra
koşmanın, paylaşmanın ve cemaat olmanın önemine işaret ettik. İslam’ın
güzelliklerini yaşayıp diğer insanlara anlatmayı teşvik ederek daveti
özendirdik. İyiliği emir ve kötülüğü nehyin vazgeçilmez bir meziyet olduğunu
ifade ettik.
Rotasını şaşıran günümüz insanı
için bir deniz feneri olması ümidiyle kaleme almış olduğumuz kitabımızın
dertlerimiz için küçük de olsa bir deva olmasını ümid ederiz. Bu çabamızın
ahirimizde karşımıza yüz akı olarak çıkmasını umarız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder